Ortak alanımıza soru yazarken, tartışmalarımızın herkes için daha anlamlı ve verimli olması adına aşağıdaki noktalara dikkat edebiliriz. Bir soru yazdıktan sonra kendimize şu soruları sormak, hem kendi düşüncelerimizi netleştirmemize hem de grubun tartışmalarına daha değerli katkılar sunmamıza yardımcı olur:
1. Bir kutuya iki ya da daha fazla soru yerine, _tek bir soru_ yazdım mı?
2. Tercihen tek cümleden oluşan, kısa ve anlaşılır bir soru yazdım mı?
3. Bu sorunun tartışılması grup için anlamlı ve ilgi çekici olur mu?
4. Felsefe tarihine ve terminolojisine hakim olmayan biri de bu soruyu cevaplayabilir mi?
5. Sorum, yazarın metinde tartıştıklarıyla doğrudan bağlantılı mı?
Bu sorular, tartışmalarımızın daha verimli ve keyifli geçmesini sağlayan bazı temel prensipleri öne çıkarıyor:
- **(1) ve (2)**, sorularımızın net ve anlaşılır olmasını sağlıyor.
- **(3)**, kişisel meraklarımızın ötesine geçip grubun bütününü düşünmeye yönlendiriyor.
- **(4)**, felsefeye yeni başlayanların da rahatlıkla katılabileceği, kapsayıcı bir ortam yaratmamıza yardımcı oluyor.
- **(5)**, okuduğumuz metne bağlı kalarak derinleşebileceğimiz bir konuşma ortamı oluşturmamıza katkı sağlıyor.
Bu prensipler, hepimizin birbirinden öğrenebileceği, düşüncelerimizi ifade edebileceğimiz ve sorgulamanın keyfini çıkarabileceğimiz bir ortam yaratmamıza yardımcı olacak. Yazdığımız sorularla katkıda bulunarak, bu süreci hep birlikte daha zengin ve anlamlı hale getirebiliriz.