Yüzüklerin Efendisi'nin ilk kitabını yeniden okumak ve Orta Dünya'ya dönmek gerçekten muhteşemdi. ![[2024-07-04-lord-of-the-rings.jpg|500]] Bu defa [Eksi 18 Edebiyat Topluluğu](https://www.eksi18edebiyat.org/)'nun okuma grubuyla birlikte okudum. Dolayısıyla, sadece keyif almak için değil, aynı zamanda üzerine tartışmak için de çalışmak durumundaydım. Bu, kitapla etkileşimimi daha analitik bir hale getirdi. İlk karşılaşmamız ben 14 yaşındayken, kitabın henüz Türkçe çevirisi yokken olmuştu. Bu sefer _Silmarillion_ ve _Okur Rehberi_ eşliğinde okumam, hem bazı detayları hem de Tolkien'in niyetlerini daha iyi kavramama yardımcı oldu. Gençliğimde keyifle okuduğumu, ancak bir hayli zorlandığımı hatırlıyorum. Şimdi, neden zorlandığımı daha iyi anlıyorum. ![[2024-07-04-silmarillion.jpg|500]] En çok dikkatimi çeken nokta, kitabın ilk yarısının ne kadar yavaş ilerlediğiydi. Hobbiton ve Bree arasındaki yolculuk oldukça uzun sürüyor. Tom Bombadil hakkındaki düşüncelerim ilk okuyuşumdakiyle aynı kaldı: tuhaf ve hikayeyi zayıflatan bir ekleme. Ayrıca fiziksel ayrıntılar ve özellikle doğa şekilleriyle ilgili fazlasıyla tasvir vardı. Bu, benim gibi bir okur için yorucuydu. Bunun yanında, ilk kitapta karakter gelişimi neredeyse yok gibiydi. Bana göre kitap ikinci yarıda toparlanıyor. Moria Madenleri ve Lorien Ormanı bölümleri, eserin zirve noktaları. Yüzüklerin Efendisi ile ilgili en önemli ayrıntılardan biri, aslında üç kitaptan oluşan bir seri _olmaması_. Tolkien bu eseri altı bölümden oluşan tek bir kitap olarak tasarlamıştı. Yayıncıların üç kitap olarak basma kararı Tolkien'in niyetleriyle çatıştığı gibi biz okurların deneyimini de değiştiriyor. Altı bölümün tamamını bu gözle okuduktan sonra eleştirilerimden bazılarını geri çekmem olası. Kitapla ilgili en öne çıkan unsur, okurken arka planda hissettiğiniz zengin dünya yaratımı. Güncel fantastik edebiyatta bir dünya yaratmanın bu denli önemli olmasının sebebi ve bu geleneği başlatan kişi Tolkien olabilir. Mitoloji, tarih, isimler, efsaneler, atasözleri ve mekan isimleriyle, okuduğumuz hikayeden çok daha büyük bir dünyanın içinde olduğumuzu hissediyoruz. Bu, gerçekten inanılmaz bir başarı. Özellikle yarattığı ırkların Masaüstü Rol Yapma oyunlarına (Türkiye'de daha yaygın bilinen adıyla Fantastik Rol Yapma veya FRP oyunlarına) etkisini yeniden hissetmek, etkileyici bir deneyimdi. Bugünün fantastik edebiyat zenginliğini düşününce, alana yeni giren bir okuyucu için ilk kitabın bu eser olabileceğini düşünmüyorum. Günümüz okuyucusunun dikkatini tutması oldukça zor görünüyor. Giderek, fantastik edebiyata tarihsel ilgisi olanların okuyacağı bir kitaba dönüşeceğini tahmin ediyorum. Ne yazık ki çoğu kişi muhtemelen sadece filmi izlemekle yetinecektir. Peter Jackson'ın film uyarlamaları kitabın popülerliğini artırırken, ironik bir şekilde birçok potansiyel okuyucuyu da kitaptan uzaklaştırmış olabilir.