Okulun ilk haftaları önemlidir. Hatta o kadar önemlidir ki düşünmeden ya da öylesine geçirilmeleri ilgili herkesin işini zorlaştırabilir. Bu söylediğim tüm dersler için geçerli, ancak Çocuklarla Felsefe için _iki kere_ geçerli, çünkü bu alanda hem öğrencilerin hem de eğitimcilerin deneyimi diğer derslere kıyasla daha sınırlı. Ayrıca okullarda Çocuklarla Felsefe yapan eğitimciler, kısa süreli olmayan, tüm bir yıla yayılan programlar uyguluyorlar. Doğru şekillenen beklentiler tüm bir yılın kalitesini arttırabileceği gibi yanlış bir başlangıç bir yıl boyunca sarf edilen tüm emeklerin etkisinin azalmasına sebep olabilir. Okullarda Çocuklarla Felsefe dersine başlangıcı nasıl yapmalı? Bu konuda yıllar içinde ve tüm öğretim seviyelerinde çok sayıda yöntem denedim. Geçtiğimiz yıl denediğim yöntem diğerlerine kıyasla oldukça başarılı oldu. Bu yöntemi paylaşmak istiyorum çünkü başkalarının da işine yarayacağını biliyorum. Benim denediğim ortam bir ortaokuldu, ancak yöntem ufak farklılıklar ile okul öncesi, ilkokul ve lisede de uygulanabilir. Her okulun, sınıfın ve öğretmenin şartları ve yaklaşımları farklı olduğu için ayrıntılardan değil genel prensiplerden bahsedeceğim. Bu prensipleri kendi ortamınıza uyarlamanız daha iyi sonuçlar verecektir. Arka plandaki en genel ilke şu: felsefi grup diyaloğu öğrencilerin çoğunun alışık olmadıkları bir etkinlik türü. Bunun ne olduğunu anlamaya ve hakkında pratik yapmaya ihtiyaçları var. Bu sebeple ilk haftalarda sistemli bir başlangıç yapmamız gerekiyor. Önerdiğim yöntemde felsefeye beş aşamalı bir başlangıç yapıyoruz: 1. Tanışma ve beklentiler 2. Davranış sözleşmesi 3. Grup diyaloğu denemesi 4. Felsefi grup diyaloğu denemesi 5. Felsefeye başlangıç # Birinci buluşma: Tanışma ve beklentiler Bu etkinliğin amacı yabancılık hissiyatını ortadan kaldırmak. Öğrencilerin sizin kim olduğunuzu, niye burada olduğunuzu, bu dersi niye gördüklerini, dersin amacının ne olduğunu, sizin bu dersi vermek için neden doğru kişi olduğunuzu bilmeye ihtiyaçları var. Birincisi, öğrenciler sizin kim olduğunuzu bilmeli. Eğer karşınızdaki grupla ilk kez tanışıyorsanız bu mutlak bir gereklilik. Felsefe etkinlinlikleri kolaylaştırıcıya güvenmeyi gerektiriyor ve yabancı bir kişiye güvenmek zor. Bu buluşma, etkinliklerin amacını açıklamak için iyi bir fırsat. Bu açıklama felsefe için özellikle önemli, çünkü felsefede yaptığımız iş “sohbet etmek” ya da “beyin fırtınası” olarak yanlış anlaşılabiliyor. Doğrusunu anlatın: daha iyi düşünebilen insanlar olmak için pratik yapacağız. Ayrıca öğrencilerden beklediğiniz başarı kriterlerinden bahsetmelisiniz. Yüksek başarı beklentisinin öğrencilerin performansını etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğu biliniyor. Düşünmek için kendini zorlama, dikkatini verme ve katılım gösterme gibi kriterleri açıklayabilirsiniz. Daha önceden tanışık olduğunuz bir grupsa bile bu buluşmayı bu şekilde değerlendirmenizi öneririm. Kişisel bir yabancılık olmasa bile beklentileri hatırlatmak ve daha önceki görüşmelerinizden nasıl farklılık göstereceği hakkında konuşmak faydalı olacaktır. Bu buluşmanın sonunda öğrenciler dersi ciddi ve önemli, sizi de becerikli ve kendine güvenen bir kişi olarak görmeliler. Neden böyle olduğunu gösterin. # İkinci buluşma: Davranış sözleşmesi Öğrenci davranışlarının grup etkinliğini bozması ya da zorlaştırması Çocuklarla Felsefe kolaylaştırıcılarının en çok şikayet ettiği noktalardan biri. İkinci buluşmanın amacı bu konuda sağlam bir başlangıç yapmak. Felsefe etkinlikleri diğer derslerde olmayan zihinsel bir özgürlük içeriyor. Bu özgürlük de -özellikle alışık olmayan öğrenciler için- kafa karıştırıcı olabiliyor. Bu da etkinliği zorlaştıran davranışların ortaya çıkmasına sebep olabiliyor. Çözüm, etkinliklerin nasıl yapıldığıyla ilgili ayrıntılı ve açıkça belirlenmiş maddelerden oluşan bir sözleşme oluşturmak ve bu sözleşmeye herkesin rıza verdiğinden emin olmak. Bu sözleşmede genel sınıf yaşantısı ile ilgili maddeler oluyor. Grup diyaloğu ve felsefeye özel maddeleri sonraki iki etkinlikte ele alacağız. Sınıfta gerçekleşebilecek durumlarla ilgili bilinçli, hazır ve sistemli olduğunuzu görmek hangi davranışların kabul edilebilir olduğu ile ilgili kafa karışıklığını azaltacaktır. Kuralları yöntemlerden ayırt etmeyi faydalı buluyorum. Kurallar, uyulmadığı takdirde olumsuz sonuçları olan davranışlardır. Ben az sayıda kuraldan bahsediyorum ve hepsi de kişiler arası saygıyla ilgili. Kuralın ihlali durumunda doğan sonucu net ve açık bir şekilde belirtin. Bu sonuç, yıl boyunca tutarlı bir şekilde uygulayabileceğiniz bir sonuç olmalı. Yöntemler ise sınıflarda çoğu zaman ortaya çıkan durumları nasıl çözdüğümüzle ilgilidir. Geç kalma, sınıf içinde başka bir yere gitme, sınıf dışında başka bir yere gitme, başka bir öğrenciye bir şey söyleme, su içme, konuşmak için söz isteme gibi durumları nasıl hallediyoruz? Bunları teker teker gösteriyorum. “Böyle yapılmaz”dan ziyade “böyle yapılır” mesajını vurguluyorum. En önemlisi, tüm bu kural ve yöntemlerin neden var olduklarını ve ne işe yaradıklarını düşünmüş ve bunu çocuklara açıklayabiliyor olmalısınız. İşin can alıcı noktası bu. Keyfi kısıtlamalar olmadıklarını ve amaçlarımıza nasıl hizmet ettiklerini görmeliler. Eğer öğrenciler bir maddeye rıza vermezlerse ne oluyor? Bu sözleşmeyi çok sayıda sınıfta sunmama rağmen böyle bir olayla karşılaşmadım. Tabii ki öğrenciler -biraz da ne olacağını görmek için- bir maddeye itiraz etmeyi deneyebiliyor. Bu gerçekleştiğinde itirazın gerekçesini soruyorum. Detaylıca konuştuğumuzda itirazlarından vazgeçiyorlar. Bu şaşırtıcı değil çünkü maddeler sahiden de olumlu ve etkili bir sınıf ortamı oluşturmak için var ve bu amaca katkı yapıyorlar. Çocuklar da bunun böyle olduğunu görebiliyor. İtirazlarından vazgeçmeleri makul bir noktada buluştuğumuz için oluyor. Bir yöntemin ya da kuralın varlığına dair gerekçenin ne olduğu konusunda iyi düşünmelisiniz. Eğer öğrenciler itiraz edip de bunu kuvvetli gerekçelerle destekleyebiliyorsa bu, söz konusu maddenin makul olmadığını ve değiştirilmesi ya da çıkarılması gerektiğini gösteriyor olabilir. Bu buluşmanın sonunda öğrencilerin imzaları sözleşmenin üzerinde olmalı ve bir kopyası öğrencilerle paylaşılmalı. Bu şekilde zaman zaman sözleşmenin üzerinden geçebilir, maddeler üzerinde tekrar konuşabilir ve bu maddeleri onayladıklarını hatırlatabilirsiniz. # 3. Üçüncü buluşma: Grup diyaloğu Tanışma ve davranış sözleşmesini hallettiğimize göre felsefeye başlayabilir miyiz? Hayır. Bu “hayır”ı keşfetmem birkaç yıl sürdü. Geçtiğimiz yıllardaki denemelerimde bir an önce felsefe yapmaya başlamak istiyordum. Artık bunun bir hata olduğunu düşünüyorum. Bu da iki sebebe dayanıyor: 1. Felsefi grup diyaloğu diğer grup diyaloğu türlerinden farklı, 2. _Herhangi bir tür_ grup diyaloğu, özellikle sınıf ve okul ortamında, alışılması ve öğrenilmesi gereken bir şey. Bu sebepler dolayısıyla öğrencilerden grup olarak felsefe yapmaya başlamalarını istediğimizde aslında oldukça zor bir şey istiyoruz. Öncelikle, _felsefe olmayan bir grup diyaloğu_ ile başlayacağız. Bu şekilde hem kolaylaştırıcı hem de öğrenciler konuşmanın felsefe olmasının gerektirdiği zorluklarla uğraşmadan, yalnızca bir arada konuşmanın kendisine odaklanabilecekler. Bir grup olarak çember şeklinde oturmak çoğu öğrenci için yeni ve değişik bir deneyim. Aynı zamanda komik. Alışık olmadıkları şekilde, sınıfta birbirlerinin yüzüne bakmış oluyorlar. Gülenler olması normal. Konuşurken çok heyecanlanıp başkalarının varlığını unutanlar, elinde oynadığı şeyi düşürüp herkesin dikkatini dağıtanlar, tüm sınıfı güldürmek için elde ettiği bu müthiş fırsatı kullanmak isteyenler, sadece bir kişiye bakarak konuşanlar… İlk grup diyaloğu bu tip deneyimleri yaşamak ve değerlendirmek için var. Önerim bu konuşma için üç farklı konu belirlemeniz ve oylama ile hangi konunun konuşulacağını gruba bırakmanız. Konular öğrencilerin deneyim sahibi olduğu konular arasından seçilmeli. Uyaran kullanmadan direkt konuşmaya başlanmalı. Geçtiğimiz yıl felsefeden uzak ama yine de düşünme gerektiren konular seçmiştim: - Gelmek zorunda olmasaydanız da okula gelir miydiniz? - Yurt dışında eğitim görmek şart mı? - Okullara hayvan girişi yasaklanmalı mı? Listedeki sorular felsefi düzleme kayma potansiyeli olan sorular. Bu olabilir ve olması sorun değil. Önemli olan, bu soruları felsefe yapmadan da konuşmak mümkün ve bu etkinlikte felsefeye kaymak zorunda değiliz. Grup diyaloğunun sonunda, iyi ve kötü giden şeyler hakkında konuşmak için biraz zaman ayrılmalı. Böylelikle bu diyalogların etkili olabilmesi için gösterilmesi gereken tutum ve davranışların üzerinden geçebiliriz. Özellikle birkaç noktayı muhtemelen vurgulamak durumunda olacağız: - Birisi konuşurken başkaları tarafından tüm gruba yönelik yapılan her türlü yorum ve şaka, - Birisi konuşurken diğer kişiler arasında gerçekleşen diyaloglar, - Fikir ayrılıkları esnasında yaşanan duygu durumları: heyecanlanma, öfkelenme, vb. Bu noktada [[2017-10-07 - Medeni Bir Tartışma İçin Gerekenler]] dokümanını paylaşıyor ve en önemli maddelerinin üzerinden geçiyorum. İhtiyacımız olan ortamın saygı, yapıcılık ve dahil edicilik gerektirdiğini ve bunların ne anlama geldiğini konuşuyoruz. Bu etkinliğin sonunda öğrenciler grup diyaloğunun eğlenceli, fakat davranış açısından çaba ve özdisiplin gerektirdiğini fark etmiş olmalılar. # 4. Dördüncü buluşma: Felsefi diyalog denemesi Felsefeye dördüncü buluşmada başlıyoruz. Bu bir deneme etkinliği olmalı ve sonunda normalden uzun bir değerlendirme yapmak için zaman ayrılmalı. Geçen hafta üzerinden geçtiğimiz tutumlar ve davranışları gözlemlemeli ve değerlendirme kısmında gereken noktaları tekrar vurgulamalıyız. Bu buluşmanın bir öncekinden farkı içeriğinin felsefe olması. Bunun ne anlama geldiği diyaloğun başlangıcında açıklanmalı. Uyaran ve etkinlik olarak garip ya da kafa karıştırıcı bir etkinlik seçilmemeli (örneğin “Sandalye” iyi bir seçim değil). Felsefenin _tuhaflığını_ daha sonra gösterebiliriz; bu buluşma felsefenin _farkını_ ve _önemini_ göstermeyi amaçlamalı. En kuvvetli ve en ilginç etkinliklerinizden biriyle başlayın. Ben her zaman iki ihtimalden birini seçiyorum: konusu ve içeriği pratik etik olan bir etkinlik ya da mitolojik bir hikaye ile başlayan bir etkinlik. Bunun iyi sonuçlar verdiğini görüyorum. Felsefe ile ilgili beklentileri şekillendireceği için bu buluşmada riskli ya da şüpheli bir etkinlik seçilmesi tüm dönemi ya da yılı zorlaştırabilir. Bu buluşmanın sonunda öğrenciler felsefi bir grup konuşmasının diğerlerine kıyasla daha çok düşünme gerektirdiğini görmeliler. Felsefede görüş paylaşmanın ötesinde, gerekçelere ve gerekçelerin kuvvetini değerlendirmeye odaklandığımızı biliyor olmalılar. # 5. Beşinci buluşma: Felsefeye başlangıç Beşinci buluşmadan itibaren gerçek işimize başlıyoruz. Uzun bir değerlendirme faslı içermeyen ilk grup diyaloğumuz beşinci buluşmada gerçekleşiyor. Önceki haftalarda atılan sağlam temel, bu ve sonraki etkinliklerin çok daha iyi gitmesine sebep olacak, çünkü öğrenciler: 1. Sizi tanıyor ve bir uzman olarak güveniyorlar, 2. Sınıf normlarından ve yöntemlerinden haberdarlar, 3. Grup tartışmalarının gerektirdiği tutumları biliyorlar, 4. Felsefenin diğer grup tartışmalarından farkını ve gerekliliklerini biliyorlar, Bu temel üzerine inşa edilen bir felsefe dersinin çok daha etkili olduğunu deneyerek gördüm. Beşinci ve sonraki birkaç buluşmada en güvendiğiniz etkinlikleri uygulamanızı öneririm. Öğrenciler felsefenin ve grup diyaloğunun keyfini anladıktan sonra farklı yönlere seyredebilir, öğrencilerin ilgi ve isteklerine göre programınızda esneklik yapabilir, çeşitli riskler alabilirsiniz. Ancak ilk etkinlikler üstünkörü seçilmemeli. Tüm kademeler için önerdiğim Çocuklarla Felsefeye başlangıç yöntemi işte bu. Deneyin, kullanın, kendi ortamınıza uyarlayın. Yöntemi geliştirip gözlemlerinizi paylaşın.