Geçtiğimiz hafta Çocuklarla Felsefe dünyası için önemli bir araştırma sonucu yayımlandı.1https://educationendowmentfoundation.org.uk/projects-and-evaluation/projects/philosophy-for-children-effectiveness-trial/ Birleşik Krallık’ta gerçekleşen araştırma çok sayıda okul ve öğrenciyi içeriyordu ve yüksek bir bütçeye sahipti. Bulgular daha önce hem basında hem de eğitim çevrelerinde defalarca haber olan bir araştırmayı desteklemiyor. Bu sonuç Çifel camiasında bir özdeğerlendirmeye sebep oldu. Ben de birkaç gündür tartışmaları takip ediyor ve düşünüyorum.
İki araştırmanın hikayesi
Önceki araştırma Education Endowment Foundation (EEF) tarafından yapılmıştı2https://educationendowmentfoundation.org.uk/projects-and-evaluation/projects/philosophy-for-children/ ve sonuçları Türkiye’ye kadar ulaşmıştı.3https://t24.com.tr/haber/felsefe-diger-derslerdeki-basariyi-da-arttiyor,302487 40 okuldan 3159 öğrencinin katıldığı araştırma, Çifel etkinliklerinin 4. ve 5. sınıf öğrencilerinin matematik ve okuma becerilerine pozitif etkisi olduğunu göstermişti. Dezavantajlı öğrenciler en yüksek faydayı elde ediyordu. Öğretmenler ve öğrenciler, dinleme, sözlü ifade, özsaygı gibi becerilerde artış gözlemlediklerini ifade ediyorlardı.
Takip araştırması için 1.2 milyon sterlin gibi ciddi bir bütçe ayrıldı. Okul sayısı 198’e, öğrenci sayısı 3601’e çıkarıldı. Süreç beş yıl sürdü ve sonuçlar geçen hafta açıklandı. Herhalde çoğumuz sonuçların oldukça pozitif geleceğini bekliyorduk. Maalesef böyle olmadı. Önceki araştırmada olduğu gibi hem öğretmen ve öğrenci özdeğerlendirmeleri, hem de öğretmenlerin öğrenci değerlendirmeleri sosyal-duyuşsal alanda pozitif etki bildiriyor. Ancak matematik ve okuma becerilerine herhangi bir katkı görülmüyor. Dezavantajlı öğrencilerin daha çok fayda gördüğü gibi bir sonuç da bulunmamış. Sonuçlar beklendiği gibi olmayınca haber hem basında4https://www.theguardian.com/education/2021/mar/03/research-undermines-claims-philosophy-boosts-primary-maths-and-reading hem de felsefe çevrelerinde5https://dailynous.com/2021/03/04/philosophy-for-kids-is-not-math-for-kids-or-reading-for-kids/ kendine yer buldu.
İkinci EEF araştırması okuma ve matematik becerilerinde artış bulmasa da nitel değerlendirmeler çoğu zaman olduğu gibi yine pozitif sonuçlar gösteriyor. Anketler aracılığıyla öğretmenlere, öğrencilerde gözlemledikleri değişimler sorulduğunda yüksek oranda pozitif değişimler bildirilmiş. Fazla sayıda öğretmenin Çifel etkinliklerinin pozitif olarak etkilediğini söylediği beceriler şöyle: diğer öğrencilerin fikirlerine saygı (%96), soru sorma ve akıl yürütme (%91), fikirlerini açık bir şekilde ifade edebilme (%93), ve dinleme becerileri (%89). Bunlar dışında işbirliği, kendine güven ve özsaygı, diğer öğrencilerle ilişkiler, öğretmenlerle ilişkiler, psikolojik dayanıklılık, ve çatışma çözme becerilerinde daha düşük oranda ama yine pozitif etki bildirilmiş.
Başka bir olumlu sonuç Çifel’in öğretmenler üzerindeki etkisiyle ilgili. Öğretmenler Çifel etkinliklerinin kendi öğretmenlik pratiklerini desteklediğini bildiriyorlar. Çifel’in profesyonel gelişimlerine pozitif etkisi olduğunu söyleyenler %84, daha etkili bir öğretmen olma konusunda katkı yaptığını söyleyenler %65, öğretmenlik konusunda kendilerine güveni arttırdığını söyleyenler %56.
Verilerin bir kısmı böyle. Peki tüm bunlar ne anlama geliyor? Çifel pedagojisinin bilimsel desteği biraz da olsa zayıflamış oldu mu?
Her şey yolunda
Hem eski hem de yeni EEF araştırmasının eksiklikleri hakkında yorumlarla karşılaşmak mümkün. Eski araştırmanın okuma ve matematik becerilerinde artış bulmasının aslında istatistiksel bir hataya dayandığını, bulunan artışın Çifel etkisiyle olmadığını iddia edenler var.6 https://teachingbattleground.wordpress.com/2015/07/14/does-teaching-philosophy-to-children-improve-their-reading-writing-and-mathematics-achievement-guest-post-by-mjinglis/ Yani belki de eski araştırmanın bulgularını kabul etmek baştan beri bir hataydı. Yeni araştırmayla ilgili konuşmak için erken, ancak sosyal medyadaki yorumlarda, Çifel uygulamalarının özensiz bir şekilde yapıldığından bahsedenler var. 198 okuldan bazılarında Çifel’in yeterince ciddiye alınmadığı, öncelikler sıralamasında aşağılara düştüğü, öğretmen değişikliklerinin etkililiği düşürdüğü gibi yorumlar yapılmış.
Düşünsel bir egzersiz yapmak adına gelin yeni EEF araştırmasının bilimsel yöntemler ve uygulama açılarından kusursuz olduğunu varsayalım. Çifel’in okuma ve matematik becerilerine gerçekten de etkisi yoksa bu ne anlama gelir?
- Okuma ve matematik becerilerinde pozitif etki yapmak Çifel’in ciddi iddialarından birisi değildi. Daha önce böyle bir sonuç bulunmuş olması hoş bir ayrıntıydı ve pragmatik sonuçlarla ilgilenen insanlar için önemli oluyordu. Belki de bu yüzden bu kadar gündeme getirildi. Tekrarlanan çalışmalar bu şekilde nötr etkiler bulmaya devam etse bile bu bir sorun teşkil etmeyecektir.
- Bu araştırma Çifel’in etkilerinin bilimsel açıdan çalışılması sürecindeki araştırmalardan sadece bir tanesi. Her konuda olduğu gibi bazı araştırmalar pozitif, bazıları nötr etkiler bulacak. Hatta negatif etkiler bile zaman zaman görülebilir. Tüm bunlar bilimsel sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlediğini gösteriyor. Yıllar içinde bir sürü çalışmayı topladığımızda etkiler konusunda daha sağlam bilgi edinmiş olacağız. Muhtemelen bu çalışma da nötr etki bulan çalışmalardan biri olacak.
Özetle bu sonuç Çifel’in bilimsel desteğini zayıflatmıyor. Çünkü birincisi, Çifel etkinliklerinin diğer derslerdeki başarıda artışa sebep olduğu iddiası asıl iddialarımızdan biri değil. İkincisi, bilimsel desteğin zayıflamakta olduğunu söylemek için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.
Birkaç gündür bu araştırma hakkında belki de gereğinden fazla düşündüm. Farazi bir durumu değerlendirip biraz da kişisel bir görüşten bahsetmek istiyorum.
Gelecekte bilimsel desteğin azalma ihtimali
Gelecekte olabilecek bir durumu hayal edelim: arka arkaya gelen sonuçlarla Çifel’in bilimsel desteği ciddi bir şekilde zayıflasaydı, araştırma üstüne araştırma Çifel’in öğrenciler üzerinde etkisi olmadığını gösterseydi, o zaman ne yapardık? Etkisiz olan bir şeyi etkiliymiş gibi pazarlamayacağımıza göre, bu alanda çalışmayı bırakır mıydık?
Çifel’in geri adım atmakta zorlanacağı bir iddiası var. Çifel’in ortaya çıkış amacı ve gerçek gündemi bir tür düşünme eğitimidir. “Düşünme eğitimi” muğlak ve birden fazla konuyu kapsayan bir terim. Bunlardan bazıları görece kolay bir şekilde ölçülebilen şeyleri ifade ediyor. Örneğin öğrencilere zeka testi uygulayabilir, çeşitli eleştirel düşünme envanterleriyle eleştirel düşünme becerilerini ölçebilirsiniz. Bazı düşünme becerilerini ölçmek ise daha zor. Entelektüel mütevazılığı, belirsizlik ve şüphe karşısında rahat olabilmeyi, ya da grup olarak düşünebilmeyi etkili bir şekilde nasıl ölçebiliriz? Henüz ben de bilmiyorum. Peki ya komplo teorilerine karşı dirençli olma ya da demokratik ve sorgulayıcı vatandaşlık becerileri gibi niteliklere ne demeli? Konu hızlıca karışıyor.
O halde yukarıda bahsettiğim kötü senaryoda, görece kolayca ölçülebilen düşünme becerileri üzerinde Çifel’in etkisinin sıfır olduğunu göreceğiz. Bu elbette önemli olurdu ama yıkıcı olacağını düşünmüyorum. Kendi adıma böyle bir durumda hala Çocuklarla Felsefe yapmaya devam ederdim, çünkü “zor ölçülen” becerilerin en az diğerleri kadar, ve belki de diğerlerinden daha anlamlı olduğunu düşünüyorum. Zeka, mantık, eleştirel düşünme bir tarafa, Çifel geleneğindeki kolaylaştırıcı ideali doğrultusunda, sınıfta aşağıdakileri söyleyen ve buna göre davranan bir yetişkini modelleme gayretindeyim:
- Ben de bilmiyorum, öğrenmeye çalışıyorum,
- Her itirazı nazikçe ifade edilebiliriz,
- Meseleler zor, doğru cevabı bulamasak bile ona doğru ilerleyebiliriz,
- Farklı düşünmekte ve itiraz etmekte kötü bir şey yok,
- Grup olarak düşündüğümüz için daha güçlüyüz,
- Beni boşver, sen ne düşünüyorsun?
- İyi bir soru bulalım, daha da zorlaştıralım!
Bu anlamlı değil mi? Ben çok anlamlı buluyorum.
Sınıfta da yaptığımız gibi, gelin farazi durumu daha da zorlaştıralım. Hem ölçülebilen hem de ölçülmesi zor niteliklerde sıfır etki gördüğümüzü düşünelim. Yani Çifel amaçladığı konuda (düşünme eğitimi) hiçbir etki yapmıyor olsun. Yukarıda modellemeye çalıştığımı söylediğim becerilerde de kendimi kandırıyor olayım — yani bu modellemenin öğrencilere tesir etmediği bir durumun gerçekleştiğini hayal edelim. Çocuklarla Felsefe yapmak için herhangi bir sebep kaldı mı?
Bu soruya vereceğim cevap, içten bir evet. Felsefe etkinliklerinde konuştuğumuz soruların ve bu sorulara yaklaşım şeklimizin her yaştan insan üzerinde sahici bir etkisi var. Çifel insanlara oldukça etkileyici bir grup deneyimi yaşatıyor. Bu grup deneyimi terapi değil, sohbet değil, içini dökme değil, eğitsel ve düşünsel bir deneyim. Burada felsefeye özel bir durum var. Okul öncesinden başlayarak yetişkinler de dahil her yaştan insanla yaptığım oturumlarda bunu hem kendim hissettim hem de katılımcılardan işittim. Çifel yöntemleriyle yapılan felsefe etkinlikleri öğrenciler tarafından çok seviliyor ve anlamlı bulunuyor. Bu söylediklerimi bu alanda çalışan diğer kolaylaştırıcılar da onaylayacaklardır. Çifel, düşünme becerilerini geliştirmek için ortaya çıktı ve gelişti, ancak yaşattığı grup deneyimi o kadar kuvvetli ki, tek başına bile değerli olduğunu düşünüyorum.
Hayal etmek istediğim senaryo buraya kadar. Açıkçası Çifel’in kolay ölçülebilen düşünme becerilerine ve zor ölçülebilen düşünme becerilerine katkı yaptığına inanıyorum. Bu konularda pozitif sonuç gösteren araştırmalar halihazırda var7Bu konudaki klasik okuma: S. Trickey & K. J. Topping (2004) ‘Philosophy for children’: a systematic review, Research Papers in Education 19:3, 365-380, DOI: 10.1080/0267152042000248016. ve üzerlerine yenilerinin ekleneceğini düşünüyorum. Ancak Çocuklarla Felsefenin ampirik çalışmalarla belki de hiçbir zaman gösteremeyeceğimiz, insani bir faydası olduğunu gözlemliyorum.
İkinci EEF araştırmasının “tatlı” kısmı biraz da bu konularda değerlendirme yapmaya sebep olmuş olması. Bazen alanın kendisi ile uğraşırken temelleri ile ilgili sorular arka plana düşüyor. Aşağıdaki soruları zaman zaman düşünmek ve tekrar tekrar değerlendirmek anlamlı olduğu kadar keyifli de oluyor:
Çocuklarla Felsefede tam olarak,
- Neyi amaçlıyoruz?
- Neyi iddia ediyoruz?
- Neyi ölçebiliyoruz?
- Neyi kanıtlarla destekleyebiliyoruz?
- Neye inanıyoruz?
Bu sorular üzerine düşünmek ve fikir alışverişinde bulunmak Çifel ile ilgilenen ve yeni ilgilenmeye başlayanlar için faydalı olacaktır. Sorular hakkındaki cevapların ve tartışmaların uygulamalarımıza etki etmesi de muhtemel olduğundan nihai sonuç bir tür toplumsal fayda olur.
Ediz Dikmelik
2021.03.09
Referanslar:
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7Bu konudaki klasik okuma: S. Trickey & K. J. Topping (2004) ‘Philosophy for children’: a systematic review, Research Papers in Education 19:3, 365-380, DOI: 10.1080/0267152042000248016.